BAYINDIR HAKKINDA BİLGİ




Bayındır Hakkında, Bayındır İlçesi Hakkında BilgiBayındır Hakkında Bilinmesi Gerekenler, Bayındır Hakkında Herşey, Bayındır Hakkında Bilgi, Bayındır Hakkında Şiirler, Bayındır Hakkında Kısa Bilgi, Bayındır Hakkında İngilizce Bilgi, Bayındır Hakkında Ansiklopedik Bilgi, Bayındır Tarihi Yerler, Bayındır Hakkında Yazılar, Bayındır Hakkında Genel Bilgiler, Bayındır Gezilecek Yerler, Bayındır Hakkında Bilinmeyen, Bayındır İlçesi Hakkında, Güzel Bayındır’ mız hakkında Genel Bilgiler bilgiler vereceğiz. İyi Günler Dileriz.
  BAYINDIR İLÇESİ


Bayındır İlçesi merkez dâhil, 38 yerleşim biriminden meydana gelmektedir. İlçedeki yerleşimlerin bir bölümü dağların güneye bakan yamaçlarında, diğer bir bölümü ise ovadadır. İlçe merkezi 22 mahalleden oluşmaktadır.


Dağ köylerinde sınırlı geçim kaynakları nüfusun hızla azalmasına, ova köylerinde verimli ovaların bulunması da kısmi nüfus artışına neden olmaktadır. Tarımın sanayi ve hizmet sektörü ile yeterince desteklenmemiş olması nüfusun ve buna bağlı olarak idari birimlerin gelişimini sınırlandırmaktadır.


BAYINDIR ADI NEREDEN GELİYOR?


Kısa Tarihçesi: Bayındır İlçesinin bir yerleşim yeri olarak ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemektedir. Araştırmalar, yörede sırasıyla Milattan Önce 3000 yıllarında Hitit'lerin, Milattan Önce 700 yıllarında Firigya ve Lidyalıların, Milattan sonra 900 yıllarında Bizanslıların, 1084 yılından sonra Selçukluların ve 1425 yılından sonra da Osmanlıların egemen olduğu bilinmektedir.



Bayındır İlçe Merkezi Bizanslar döneminde yerleşimin bulunduğu ancak Selçukluların gelişiyle 24 Oğuz Boyundan biri olan Bayındır Türkmen Boyu'nun kendi adıyla yeni bir yerleşim yeri oluşturduğu bilinmektedir. Bir rivayete göre ilk yerleşim Ergenli Deresi kenarında kurulmuş iken bu yerleşim taşkınlıklar yüzünden daha sonra İlçe Merkezinin şimdi bulunduğu yere kaymıştır.


Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Bayındır'ın "Paşa Hası" olduğu belirtilmektedir. Tapu kayıtlarına göre burası şehzadeliği döneminde II. Selim’e verilmiştir. II. Selim Padişah olunca da damatlarından Sadık Paşa'ya 80 akçelik bir has olarak bağışlanmıştır. Şemsettin Sami, Kamus-ül Alam'da Bayındır'da 28 cami Medrese ile 2 Hıristiyan okulunun bulunduğunu yazmaktadır. Kâtip Çelebi ve Alman Tarihçi Philippson eserlerinde Bayındır'ın tarihi ile ilgili aynı paralelde ifadeler kullanmıştır.


Bayındır önceleri bir nahiye merkezi iken 1871’ de Belediye, 1875’ de ilçe merkezi haline gelmiştir. İlçe 30 Mayıs 1919 yılında Yunan işgaline uğramış ve 2.5 yıllık işgalden sonra 4 Eylül 1922 de kurtarılmıştır. Bu tarihe kadar Bayındır ilçesinin nüfus mozaiğinde Çoğunluğu Türk olmak üzere Rum, Ermeni ve Yahudilerinde yaşadığı göze çarpmaktadır. Cumhuriyetin ilanından sonra İzmir iline bağlı bir ilçe merkezi olan Bayındır’ da 1938 yılında ilk planlama haritaları yapılmıştır.



COĞRAFİ YAPISI
Bayındır, İzmir ilinin güneydoğusunda küçük menderes havzasında yer alır. İzmir’e uzaklığı 79km’dir. Toplam 588 km2'lik yüzölçümüyle İzmir ilinin % 4,91'sini kaplar. İlçe merkezi hükümet konağının bulunduğu yer itibariyle denizden yüksekliği 86m'dir.
 

Bayındır ilçesi, doğuda Ödemiş, batıda Torbalı, Kuzeyde Kemalpaşa ve Manisa'nın Turgutlu ilçeleriyle komşudur. İlçenin kuzey-güney doğrultusundaki uzunluğu yaklaşık 16 km, doğu-batı doğrultusundaki uzunluğu ise 25km'dir. İlçe merkezi Ege Denizine dik uzanan Bozdağlar dizinini üzerindeki Bayındır (582 m) ve Basra(663m) tepelerinin güney yamaçlarına kurulmuştur. Doğusundan gelen Küçük Menderes nehri ilçenin Tire ile sınırını oluşturmaktadır. Bayındır İzmir'e 60km, Tire'ye 19km, Torbalı'ya 32km, Ödemiş'e 35km, Selçuk'a 59km, Seferihisar'a 119km, Urla'ya 109km, Çeşme'ye 151km, Karaburun'a 177km, Kemalpaşa'ya 68km, Karşıyaka ya 90km, Menemen'e 109km, Foça'ya 145km, Bergama'ya 181km, Dikili'ye 186km, Kınık'a 200km, Kiraz'a 64km uzaklıkta bulunmaktadır. Ayrıca İzmir, Torbalı, Ödemiş ve Tire ile demiryolu bağlantısı bulunmaktadır. İlçenin kuzeyinde doğu-batı yönünde uzanan Boz dağlar önemli yükseltiyi oluşturur. İlçe Bozdağlar dizininde yer alan kuzeyde Çatma dağı (1337m) ve Çal dağı, kuzeybatıda Mahmut dağı (1382m), güneyde Küçük Menderes nehri ile çevrilidir. İlçenin güneyinde, Küçük Menderes nehrinin bulunduğu vadi tabanında alüvyon topraklarla kaplı Küçük Menderes çöküntü ovası yer alır. Küçük Menderes ovası başlıca tarım arazisini oluşturmaktadır.


EKONOMİ
Bayındırın ekonomik yapısı temelde tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Verimli toprakları ile İzmir'in gıda deposu konumundadır. Süs bitkisiyetiştiriciliği önemli bir gelir kaynağı olmuştur. Ege'nin büyük bir bölümünde olduğu gibi Bayındır'da da zeytincilik önemli geçim kaynakları arasındadır. Zengin meyve çeşitleri ve zeytinlikleri vardır.


İlçe ekonomisinin tarımsal zenginliği sanayisinin gelişmesine temel oluşturamamış, küçük sanayi işletmelerinin dışında bu güne kadar birkaç fabrika kurulabilmiştir. İlçede zeytinyağı fabrikaları da mevcuttur. İlçede tarım, gün geçtikçe hayvancılığa doğru kaymıştır. Köylerde yapılan tarımın önemli bir bölümünü silajlık mısır tarımı oluşturmaktadır. İlçede küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık da mevcuttur. İlçede turizm gelirleri fazla olmamakla birlikte, turizm keşfedilmeyi bekleyen bir potansiyeldir.



İDARİ YAPI VE NÜFUS


İlçemiz merkezi dâhil 59 mahalleden meydana gelmektedir. 6360 Sayılı Bütünşehir kanunu kapsamında 36 köyün mahalleye dönüşmesiyle birlikte,Belediye görev ve sorumluluk sahası İlçe sınırlarına kadardır.İlçemizdeki yerleşimlerin bir bölümü dağların güneye bakan yamaçlarında diğer bir bölümü ise ovadadır. Merkezde evler toplu olarak bir arada bulunmaktadır.




Ancak, Belediye sınırları içinde bulunan ova arazisi üzerinde dağınık biçimde evlere rastlamak mümkündür. Mezra ve oba şeklindeki yerleşim örnekleri yoktur. İlçemizin İdari yapısında etken olan unsurların başında vatandaşın geçim kaynağı ve işi gelmektedir. Dağ köylerinde sınırlı geçim kaynakları nüfusun hızla azalmasına, ova köylerinde verimli ovaların bulunması da kısmi nüfus artışına neden olmaktadır. 


NÜFUS DURUMU
 
2013 yılında yapılan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre İlçenin toplam nüfusu 40.690 kişidir. Nüfusun mesleklere göre dağılımını gösteren kesin sayısal bilgiler bulunmamaktadır. İlçe halkının büyük bölümü tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Bunun dışındaki faaliyet alanları ticaret, hizmet sektöründe çeşitli meslekler ve çok sınırlı düzeyde sanayiciliktir.Nüfusun eğitim durumunu gösterir sayısal bilgiler mevcut değildir. Okur-yazarlık oranının ülke geneline göre yüksek olduğu tahmin edilmektedir.İlçe nüfusunun 20.158 Erkek, 20.532 Kadındır. 


MAHALLELER
 
Bayındır İlçesi 59 mahalleden oluşmaktadır. Bunlar sırasıyla; Alankıyı mah, Alanköy mah, Arıkbaşı mah, Atatürk mah , Balcılar mah ,Bıyıklar mah, Buruncuk mah, Cami mah, Cumhuriyet Mah , Çamlıbel mah, Çenikler mah, Çınar mah, Çınardibi mah ,Çırpı Cami mah, Çiftçigediği mah,Demircilik mah, Dereköy mah, Dernekli mah, Elifli mah, Ergenli mah, Fatih mah, Furunlu mah, Gaziler mah, Hacı Beşir mah, Hacı İbrahim mah, Hasköy mah. , Hatay mah, Havuzbaşı mah, Hisarlık mah, İbrahim Çavuş mah, Kabaağaç mah, Karaveliler mah, Mektep mah., Mithatpaşa mah, , Karahalilli mah, Karahayıt mah, Karapınar mah, Kızılağaç mah, Kızılcaova mah, Kızılkeçili mah, Kızıloba mah, Kurt mah, Lütuflar mah., Mithatpaşa mah, Necati Uza mah. , Orta mah, Osmanlar mah, Pınarlı mah, Sadıkpaşa mah, Sarıyurt mah, Söğütören mah,Tokatbaşı mah, Turan mah, Yakacık mah, Yakapınar mah, Yeni mah, Yenice mah, Yeşilova mah, Yusuflu mah,Zeytinova mah


EKONOMİK YAPISI


Bayındırın ekonomik yapısı temelde tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Verimli toprakları ile İzmir'in gıda deposu konumundadır. Bunun dışındaki faaliyet alanları ticaret, hizmet sektöründe çeşitli meslekler ve çok sınırlı düzeyde sanayiciliktir. Süs bitkisi yetiştiriciliği önemli bir gelir kaynağı olmuştur. Ege'nin büyük bir bölümünde olduğu gibi Bayındır'da da zeytincilik önemli geçim kaynakları arasındadır. Zengin meyve çeşitleri ve zeytinlikleri vardır. İlçe ekonomisinin tarımsal zenginliği sanayisinin gelişmesine temel oluşturamamış, küçük sanayi işletmelerinin dışında bu güne kadar birkaç fabrika kurulabilmiştir. İlçede zeytinyağı fabrikaları da mevcuttur. İlçede tarım, gün geçtikçe hayvancılığa doğru kaymıştır. Köylerde yapılan tarımın önemli bir bölümünü silajlık mısır tarımı oluşturmaktadır. İlçede küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık da mevcuttur. İlçede turizm gelirleri fazla olmamakla birlikte, turizm keşfedilmeyi bekleyen bir potansiyeldir.



Bayındır’da Çiçekçilik:


Bayındır’da süs bitkileri üretimi yapan 230 adet küçük ve orta ölçekli işletme bulunmaktadır. Üretim kapalı (sera) ve açık alanda yapılmaktadır.

İlçe; son yıllarda üretimdeki artışla dış mekân süs bitkileri üretiminde ilk sıraya yerleşmiştir. Üretilen dış mekân süs bitkileri özellikle belediyeler tarafından satın alınarak şehrin güzelleşmesine katkıda bulunmaktadır.



Çiçekçiliğin İlçedeki geçmişi Osmanlı Dönemine dayanmaktadır. Öyle ki İlçede geçmişe dayalı Gülbahçe adı ile bilinen bölgede gülfidanı yetiştirildiği, Osmanlı sarayları, medreseleri ve hastanelerine buradan gülfidanı gönderildiği ve bu bölgenin adının da Gülbahçe olarak ifade edildiği bilinmektedir. 1980'li yıllara kadar çiçek üretimi ev bahçelerinde küçük ölçekte yapılagelmiş, bu üretilen çiçekler semt pazarlarında kasalar içerisinde satılmaya başlanmıştır.1980'li yıllardan sonra çiçekçilik başlı başına bir gelir kaynağı olarak üreticiler tarafından geliştirilmiş, ürün çeşitliliği arttırılmış ve günümüzde bahçe, salon, mevsimlik, ağaç türü gibi zengin çeşitleriyle yurdun her köşesine satış yapılmaktadır. Ayrıca Bayındır çiçekçiliğini tanıtmak, yeni pazarlar oluşturmak, iş istihdamını artırmak, çiçekçilik sektörünün gelişimini sağlamak amacıyla çiçek şenliği düzenlenmeye başlanılmıştır.


Bayındır olarak ilçe gelirinin önemli bir payını oluşturan ve istihdamda nüfusun önemli bir bölümünün gelir kaynağı olan çiçekçilik sektörü İlçenin bacasız sanayisi olmuştur.


Çiçekçilik faaliyetleri İlçede 25 yıl önce başlamış olup, zaman içerisinde bu konuya üreticiler tarafından ilginin artması ve sera çiçekçiliğinin yapılma koşulları ile ekolojik ortamın uygun olması nedeniyle son yıllarda oldukça gelişmiştir. Çiçekçiliğin bu denli gelişmesi üzerine İlçedeki üreticilerin, bir kooperatif çatısı altında birleşmeleri sağlanmıştır. 22.03.2002 tarihinde kurulan Kooperatif tarafından çiçekçilik ile ilgili ihtiyaçlarının tedarik edilmesi ve ürünlerinin pazarlanmasında üyelere yardımcı olunmakta ve üniversitelerin ilgili bölümleri ile işbirliği yapılarak ürünlerin ve üretim tekniklerinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Kooperatif aynı zamanda Bayındır’da çiçekçiliğin desteklenmesi, tanıtılması, yurt içinde ve yurt dışında pazarlanması yönünde çalışmalar yapmaktadır. Satışa konu olan ve üretimi yapılan süs bitkilerinin teslimi hemen yapılabildiği gibi alıcıların istekleri doğrultusunda sipariş üzerine ve sözleşmeli olarak özel üretim de yapılmaktadır.


Başlıca Yetiştirilen Çiçek Çeşitleri:


Dayı gülü, Mimoza, Akasya, Akçaağaç, Ihlamur, Kaya kuduz otu, Kokarağaç, Gülibrişim, Alman papatyası, Aspidistra, Kartopu, Begonya, Akuba, Hanım tuzluğu, Gelin duvağı, Şimşir, Cezayir Menekşesi, Katalpa, Bodur akasya, Acemborusu, Katır Tırnağı, Sinameki, Menekşe, Kızılcık, Demir ağacı, Sedir, Erguvan, Japon Ayvası, Palmiye Gerdanya, Yalancı servi, Bodur palmiye, Dağ muşmulası, Servi, Mor Salkım, Karayemiş, Kardeşkanı, İğde, Funda, Ökaliptus, Avize Çiçeği, Kedi tırnağı, Aralya, Dişbudak, Koyungözü, Çayır Güzeli, Şakayık Sarmaşık, Çin gülü, Ağaçhatmi, Yasemin, Hanım Düğmesi, Süs Şeftalisi, Ardıç, Mercan, Oya ağacı, Ağaç minesi, Aslanağzı, Meşe, Defne, Lavanta, Hanımeli, Kurtbağrı, Papatya, Ateş Çiçeği, Mahonya, Manolya, Tesbih ağacı, Buz çiçeği, Ortanca, Çivit, Mersin, Zakkum, Amerikan sarmaşığı, Sardunya, Şebboy, Fırça çiçeği, Petunya, Fil bahri, Hurma ağacı, Çam Varbana, Kotanez, Pitospurum, Çınar, Kavak, Süs eriği, Horoz İbiği, Leylandi, Süs, Narı Ateş dikeni, Sumak, Yalancı Akasya, Mazan Milisa, Kuşdili, Söğüt, Mürvel, Lâvantin, Rozet Yer minesi, Damkoruğu, Bahçe kül çiçeği, Yalancı karabiber, Keçisakalı ve Süs Lahanası.

BAYINDIR İLÇESİ GEZİLECEK YERLER

 

Hisarlık ve Güvercinlik Şelalesi

Hisarlık Yaylası’nda yola 200 m uzaklıktaki şelalenin yamacında ceviz ve meşe ağaçları, çevresinde de üzüm bağları ve kiraz bahçeleri vardır. Doğal kaya yapısı nedeniyle suyun birikerek küçük bir gölet oluşturduğu, debinin yüksek olduğu dönemlerde şelale görüntüsünün cezbettiği bir doğal güzelliktir. İsmini kayalıklara yaban güvercinlerinin yuva yapmasından dolayı Güvercinlik Şelalesi olarak almıştır.



Ergenli ve Dereköy Kaplıcaları (Ilıca Mevki)


Bayındır'ın kuzeydoğusundaki Ergenli ve Dereköy'ün tam ortasında, iki köyü birbirinden ayıran bir derenin çevresine kurulmuş olan llıca bölgesi merkeze 7 km uzaklıktadır. Bu bölgede yaklaşık 150 yıldır devam ettiği bilinen kaplıca işletmeciliğinin Osmanlı döneminde Rumlar tarafından yapıldığı söylenmektedir. Kaplıcalardan
çıkan 40-50 derece sıcaklığındaki su başta kükürt olmak üzere otuz iki farklı minerali içerir. llıcaolarak adlandırılan bölgede Bayındır Belediyesi'ne ait beş ve on yedi hizmet odalı iki hizmet
binası ile iki özel kaplıca daha bulunmaktadır. Kaplıca suları romatizmal hastalıklar, sedef benzeri
deri hastalıkları, sindirim sistemi rahatsızlıkları, nörolojik hastalıklar, kas hastalıkları, stres ve
strese bağlı sorunlar ve kadın hastalıklarına iyi gelmektedir.

Kızıloba ve Aslan Kavak Ağacı

Bayındır'ın kuzeydoğusundaki Kızıloba Köyü’nün 3 km dışında bir dere içinde yer alan kavak ağacı köy halkı tarafından Aslan Kavak olarak adlandırılmıştır. Kavak olarak adlandırılsa da türü Doğu Çınarı (Platanus orientalis) olan Aslan Kavak, tahmini olarak 1300 yaşındadır. 16,40 metrelik göğüs hizası çevresi 5,22
metrelik çapa karşılık gelir. Dip çevresi 21, boyu ise 39 metredir. Fiziksel boyutları dikkate
alındığında ülkemizde yaşayan anıtsal nitelikli tüm ağaçlar arasında bugüne kadar saptanan en
kalın çaplı ağaç olduğu tahmin edilmekte ve daha önce kayıtlara geçen ağaçlardan neredeyse
1 m kadar daha kalın bir gövdeye sahip olduğu bilinmektedir. Ağacın ana gövdesinin iç kısmı
kovuk olmasına rağmen tamamen bütün ve son derece sağlıklıdır. Aslan Kavak dere içinde
olduğu için dereden gelen su ağacın köklerinin altından geçer ve ağacın diri ve canlı
kalmasını sağlar.

Ovacık ve Asırlık Kestane Ağaçları

Ovacık'ta bahçelere ve orman içlerine dağılmış durumda bin yaşlarına yakın birçok kestane ağacı vardır. Çoğunun boyu budama nedeniyle kısa kalmış olmasına rağmen gövde çapları oldukça kalındır. Halen köylülerin geçim kaynağını oluşturan bu ağaçlar Ovacık'taki kestane üretiminin ne kadar eskilere gittiğinin de bir göstergesidir. Ovacık'ta kestane ağaçlarının yoğun olduğu bir yere piknik alanı kurulmuştur. Tabiat anıtı olarak tescillenmiş kestane ağaçlarından bir tanesi 515 yaşında, 3 metre çapında ve 8 metre boyundadır.
Kestane ağaçlarından bir tanesi tescil edilmiş olmasına rağmen bölgedeki birçok kestane ağacı tabiat anıtı niteliği taşımaktadır.

Bayındır'ın Kutsal Mekanları


CAMİLER VE MESCİTLER


Hacı İbrahim Ağa Camii

1901 yılında ahşap malzemeyle yaptırılmıştır. 1951 yılında çıkan yangında tamamen harap olan yapı daha sonra bugünkü şekliyle tekrar inşa edilmiştir. Harim kısmı kare planlı olup, üzeri düz ahşap tavan üstü kırma çatılıdır. Kıble duvarında üzeri sıvalı mihrabı yer alır. İç mekan, dört duvarda da yer alan ikişer alt ikişer üst pencereyle aydınlatılmıştır. Harimin girişi kuzeyde yer alan son cemaat yerinden sağlanır. Harimin kuzey tarafında bir kadınlar mahfili yer alıp bu mahfile çıkış minarenin arkasından dolanan merdivenlerle sağlanır. Ayrıca kadınlar mahfilinin altında doğu tarafa doğru bir müezzin mahfili yapılmıştır. Yapının son cemaat yeri kuzeyde olup iki bölümlüdür. Batı taraftaki bölüm camekan içine alınmıştır. Son cemaat yerinin üstü düz tavanlı olup iki ayak tarafından taşınır. Yapının yaklaşık 600 yıllık minaresi olup yapının kuzeybatı köşesinde yer alır. Muhtemelen minareyle beraber yapılan cami yıkılmış olup, sağlam minarenin yanına yeniden cami yapılmış olmalıdır.



Hacı Sinan Camii

Cami Mahallesi Mektep Sokak’ta yer alan yapı Hicri 950 yılında Hacı Sinan tarafından yaptırılmıştır. Güneydoğuda yer alan medrese ve batısında yer alan hamam ile birlikte bir külliye olarak inşa edilmiştir. Ortada üç kubbeli ana mekan, yanlarda üç kubbeli yan kanatlar olarak inşa edilmiştir. Ana orta mekanda kadınlar mahfili yer alır. Taban tuğla döşelidir. Giriş kuzey tarafta bulunan son cemaat yerinden sağlanır. Son cemaat yeri harim kısmının kuzeyinde yer alıp beş bölümlüdür. Her bölümün üstü sekizgen kasnaküzerine oturan kubbeyle örtülmüştür. Kubbeler dıştan kurşun kaplıdır. Minare harimin kuzeybatı köşesinde yer alır. Silindirik gövdeli ve üzeri külahlı olan minarenin şerefe altı mukarnaslıdır. Ayrıca caminin avlusunda şadırvan ve üzeri alaturka kiremit kaplı kırma çatılı iki katlı mekanlar yer alır. Hacı Sinan Medresesi, caminin güneydoğu köşesinde cami zemininden daha alçak bir kodda yapılmıştır. İki kanat halinde medrese odalarından oluşur. Her kanatta dörder oda bulunur ve odaların üstü kubbelerle örtülüdür. Odaların önünde dört bölümlü revak kısmı oluşturulmuş olup bu bölümlerin üzerleri de sekizgen kasnağa oturtan kubbelerle örtülmüştür. İki kanat arasında bahçe yer alır. Medresede yapı malzemesi olarak taş ve tuğla almaşığı görülür.



Hacı İlyas (Eski) Camii


Kurt Mahallesi’nde, Eski Cami Sokak üzerinde, bir avlu içerisinde yer almaktadır. Kabayonu taş, moloz taş ve tuğla ile inşa edilmiş olan yapı, kubbe ile örtülü kare planlı bir harim, harimin kuzeyinde üç kubbeli bir son cemaat yeri ve kuzeybatı köşesindeki minareden oluşmaktadır. Son cemaat yerinin ortasındaki birim diğer iki birime göre daha dar tutulmuştur. Kuzeyde yer alan harim giriş açıklığı, mermerden basık zıvanalı kemerli olup, taş sövelidir. Girişin üst kısmında sivri kemerli bir alınlık dikkate çekmektedir. Herhangi bir inşa kitabesi bulunmadığından inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, inşa malzemesi ve mimari unsurları göz önüne alındığında XIV. yüzyılın son çeyreği ile XV. yüzyıl içerisinde inşa edilmiş olabileceği düşünülmektedir. Kentte günümüze ulaşabilmiş en erken tarihli yapılardan biri olan Hacı İlyas Camii, erken Osmanlı döneminde kent merkezinin bu bölgede şekillendiğini kanıtlamaktadır.


Dar’ül-Kurra Camii

Cami Mahallesi’nde; Mektep Sokak ile Karakulak Sokağı’nın kesiştiği köşede yer almaktadır. Yapı, kubbe ile örtülü kare planlı bir harim, harimin kuzeyindeki son cemaat yeri ve kuzeybatı köşesindeki minareden oluşmaktadır. İnşa malzemesi olarak moloz taş ve tuğla almaşık duvar tekniği ile kullanılmıştır. Avlusunda sekizgen planlı oldukça tahrip olmuş bir şadırvan dikkat çekicidir. Son cemaat yeri, köşelerde iki büyük paye ile ortada silme başlıklı iki sütuna oturan, üç kubbeden oluşmaktadır. Kitabesi bugün mevcut olamayan yapının inşa tarihi ile ilgili iki farklı tarihlendirme ortaya konmuştur. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Abide ve Eski Eserler” fişinde, inşa tarihi olarak Hicri 971 (Miladi1563-64)
verilmektedir. Diğer bir eserde ise yapının Hicri 888 (Miladi 1483) yılında inşa edildiği belirtilmektedir. Yapının inşa malzemesi ve mimari kuruluşu dikkate alındığında Hacı İlyas Camii’nden sonra, XVI. yüzyılda inşa edilmiş olduğu söylenebilir.


Hacı Kemalettin (Hacı Beşir, Soğuksu) Camii

Hacı Beşir Mahallesi, Hamza Sokak’ta yer almaktadır. Yapı kareye yakın dikdörtgen planlı bir harim, harimin kuzeyi ve batısını çevreleyen bir son cemaat yeri ve güneybatısındaki minareden oluşmaktadır. Son cemaat yeri 1960’lı yıllarda geçirdiği bir onarım sonucu özgünlüğünü kaybetmiştir. Harimin batı kısmına daha sonraki dönemlerde dikdörtgen bir ibadet mekânı eklenmiştir. Harim düz ahşap tavanla örtülüdür. Yarım daire profilli mihrap nişi oldukça sade tutulmuştur. İnşa kitabesi ve vakfiyesi yoktur. Ancak avlusunun kuzeybatı köşesinde kitabeli bir çeşme bulunmaktadır. Çeşmenin inşa tarihi Hicri 1213 (Miladi 1798)’dir. Buna dayanarak yapının 1798 yılında ya da XVII. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiş olduğu söylenebilir.

Bıyıklar Camii

Bıyıklar Mahallesi Raif Parmaksız Sokak’ta yer almaktadır. Farklı dönemlerde yapılan eklemelerle yapı, kareye yakın dikdörtgen planlı bir hale sokulmuştur. Düz ahşap tavanlı harim dıştan kırma çatı ile örtülüdür. Yapıdan bağımsız bir şekilde avlunun kuzeydoğu köşesinde bir minare yer almaktadır. Yapının özellikle mihrabı dikkat çekicidir. Yarım daire profilli mihrap nişi ampir üsluba göre süslenmiştir. Nişin iki yanında dikdörtgen kesitli payelerden çıkan yuvarlak kemerli silmeler dıştan içe doğru nişi çevrelemektedir. Kemer kilit noktasına alçıdan yapılmış çiçek formu ve natüralist bahar dalları yerleştirilmiştir. Mihrap nişi alçı perde motifi ile ikiye ayrılmıştır. Yapının inşa kitabesi bulunmamaktadır. Ancak avluda yer alan çeşme kitabesine dayanarak inşa tarihi Hicri 1309 (Miladi 1891–2) olarak belirtilmektedir. Mihrapta bulunan ampir karakterli süslemeler dikkate alındığında yapıyı XVIII. yüzyıl sonu XIX. yüzyıl başına tarihlendirmek olasıdır.


Demircilik (Mustafa Telcioğlu) Camii

Demircilik Mahallesi’nde, Cepni Sokak ile Cami Sokağın arasında kalan adacıkta yer almaktadır. Yapının dikdörtgen planlı hariminin kuzeyine, 1965 yılında bir son cemaat yeri eklenerek kapalı bir mekân oluşturulmuştur. Kuzey duvarının doğu köşesinde ise minaresi bulunmaktadır. Kare bir kaide üzerinde yükselen minare, XX. yüzyılın ortalarında inşa edilmiştir. Harime, son cemaat yerinin güney duvarında yer alan basık kemerli bir giriş açıklığından girilmektedir. Mihrap nişi daire kesitli olup süsleme amacıyla her iki yanına dışa taşkın silme başlıklı payeler yapılmıştır. Niş içerisinde yağlı boya ile yapılmış pembe renkli perde motifi dikkat çekicidir. Yapının inşa kitabesi bulunmamaktadır. Ancak cami avlusunun batısında bugün mevcut olmayan ve çeşmeye ait olduğu söylenen bir kitabenin varlığı bilinmektedir. Kitabeye göre çeşme Hicri 1203 (Miladi 1788-89) yılında Odabaşı kızı Züleyha tarafından yaptırılmıştır. Yapı Kurtuluş Savaşı yıllarında cezaevi olarak da kullanılmıştır.


Hacı Hüseyin Ağa (Pamuk Pazarı) Camii

Cami Mahallesi, Eski Pamuk Pazarı Meydanı’nda yer almaktadır. Kareye yakın dikdörtgen planlı bir harim, harimin kuzeyindeki son cemaat yeri ve kuzey cephesinin doğusunda yer alan minareden oluşmaktadır. Harim düz ahşap tavanlı kırma çatılı ve kiremit örtülüdür. Yapının kuzeydoğu köşesinde yer alan düzgün olmayan dikdörtgen planlı mekânın caminin ilk inşasından mı yoksa sonradan mı buraya eklendiği bilinmemektedir. Ancak cephe özellikleri göz önüne alındığında yapı ile birlikte inşa edilmiş bir sebil olduğu düşünülmektedir. Mermer bir çerçeve içerisine alınmış mihrap nişi sade tutulmuştur. Doğu cephesindeki giriş açıklığı üzerinde bulunan inşa kitabesine göre Hicri 1233 (Miladi 1817-18) yılında, Hacı Hüseyin Ağa emriyle Karaosmanoğlu Ebu Bekir Ağa tarafından yaptırılmıştır.


Hacı İbrahim Camii

Hacı İbrahim Mahallesi Türkeri Sokak üzerinde, bir avlu içerisinde yer almaktadır. Yapı enine dikdörtgen planlı bir harim, harimin kuzeyindeki son cemaat yeri ve kuzeybatıdaki minareden oluşmaktadır. Harim düz ahşap tavanla örtülüdür. Yarım daire profilli mihrap nişinin köşeliklerinde daire şekilli rozetler bulunmaktadır. Yapının herhangi bir inşa kitabesi olmamakla birlikte, aynı tarihte inşa edildiği düşünülen minaresinin giriş açıklığı üzerinde 1909 tarihli bir inşa kitabesi bulunmaktadır. Üç kubbeli ve minareli bir mimari süslemenin içerisinde yer alan bu kitabe oldukça dikkat çekicidir.


Cinli Mescit ve Türbesi

Çınar Mahallesi-Mektep Sokak üzerinde yer alan mescidin harim kısmı kare planlı olup, üzeri düz ahşap tavan üzeri alaturka kiremit kaplı, kırma çatı örtülüdür. Kıble duvarında eğimli bir mihrap yer alır. İç mekan batı ve kuzey taraflarda ikişer pencereyleaydınlatılmıştır. Giriş kuzey taraftaki son cemaat yerinden sağlanır. Son cemaat yeri, harimin kuzeyinde olup üç bölümlüdür. Üzeri eğimli bir çatıyla örtülü olup bu üst örtü önde üç adet Roma sütun kaidesine oturan üç ahşap direk tarafından taşınır. Mescit, taş malzeme kullanılarak yapılmış olup yer yer devşirme malzeme de kullanıldığı görülür. Mescidin güney tarafında türbesi ve haziresi bulunmaktadır. Kare plana sahip olan türbenin mescide bitiştiği kısım hariç yanlar açıktır. Türbenin içinde yan yana üç kabir yer alır.


Orta Mescit

Orta Mahalle Hacı Abdi Sokak’ta yer almaktadır. Günümüzde harime zaman içinde yeni mekânların eklenmesi ile kuzeyden avlu ile çevrilen bir yapı topluluğu oluşturulmuştur. Doğuda yer alan harim düzgün olmayan dikdörtgen planlı olup, batı duvarı bir miktar batıya doğru dışa taşkındır. Harimin batısına bitişik konumda, geç dönemde, dikdörtgen planlı daha küçük bir ibadet mekânı yapılmış ve her iki birim de dıştan kiremit kaplı kırma çatı ile örtülmüştür. Düz ahşap tavanla örtülü harime, kuzey cephesinin doğusundan girilmektedir. Harim güney duvarının ortasında beşgen kesitli bir mihrap nişi bulunmaktadır. Herhangi bir inşa kitabesi bulunmamasına rağmen, kemer formları ve süsleme özellikleri dikkate alındığında XVIII. yüzyıl sonu XIX. yüzyıl başlarına tarihlenebilir.


Yıkık Cami (Mescit)

Yenice Mahallesi Mescit Sokak üzerinde yer alan yapının sadece bir bölümü günümüze ulaşabilmiştir. Beden duvarlarının büyük kısmı yıkılmasına karşın, günümüze ulaşabilen bölümlerden, mescidin kuzey güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı olduğu anlaşılmaktadır. Yapının güney ve doğu duvarları kısmen sağlam kalabilmiş, diğer bölümler harap olmuştur. Doğu duvarı günümüzde bir meskenin yapı duvarı olarak da kullanılmaktadır. Güney duvarında yuvarlak kesitli mihrap nişi yer almaktadır.

KİLİSELER


Ermeni Kilisesi


Bayındır’da biri Rumlara, diğeri Ermenilere ait iki kilise bulunmaktaydı. Yenice Mahallesinde bugün Kilise Hamamı adıyla bilinen yapının yanında yer alan Rum Kilisesi’nin 1950’li yıllarda yıkıldığı bilinmektedir. Kısmen de olsa sağlam kalabilen Ermeni Kilisesi ise Kurt Mahallesi’nde yer almaktadır. 11 Şubat 1857 tarihinde inşasına başlanan kilise 20. yüzyıl ortalarından itibaren bir süre Atlas Sineması olarak kullanılmış, bu kullanıma bağlı olarak çeşitli eklere maruz kalmış ve özgünlüğünü kısmen yitirmiştir. Günümüze orijinal boyutları ile ulaşamamış kilisenin hem doğu hem de batı yöndeki duvarları kayıptır. Bu kayıp sinemaya çevrildiği dönemde gerçekleşmiştir. Yakın zamanda yapılan sondaj kazıları ve arşiv araştırmaları ile yapının orijinalde, Bayındır’daki Ermeni azınlığa hizmet eden tek birimli bir kiliseden ibaret olduğu, naosunun üzerinin beşik tonoz ile örtüldüğü, doğusunda içten ve dıştan dairesel bir apsisinin bulunduğu tespit edilmiştir. Yapı, Bayındır Belediyesince restore edilerek kültür merkezi olarak kullanılmaktadır.

TÜRBELER



Eskici Baba (Namazgâh) Türbesi

Mithatpaşa Mahallesi’nde yer almaktadır. Baldaken tarzda inşa edilmiş türbe, kare planlıdır ve üzeri sekizgen yalancı kasnaklı kubbe ile örtülmüştür. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmaktadır. 1996 yılında yapılan onarımlar sonucu dış cephesiönemli ölçüde değişmiş ve yapı özgünlüğünü kaybetmiştir. Yapının içinde iki mezar bulunmaktadır. Güneyde yer alan mezar diğerine oranla daha büyüktür. Mevcut mezar taşlarından ancak doğuda yer alan taş okunabilmektedir. Mezar taşında Hicri 923 (Miladi 1517) yılı ve Ali bin Emre ismi dikkati çekmektedir. Ali bin Emre, Hacı Sinan Külliyesi’nin banisi olan Hacı Sinan’ın babasıdır. Ali bin Emre’nin mezar taşı ve yapının plan özellikleri dikkat alındığında yapıyı XVI. yüzyıla tarihlendirmek mümkündür.


Cinli Mescit (Erenler) Türbesi

Cinli Mescit’in doğusuna bitişik vaziyette bulunmaktadır. Türbenin içerisindeki üç mezarın kimlere ait olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Mescitte ve türbede herhangi bir inşa kitabesi bulunmasa da plan tipi ve bölgedeki benzer örnekler de dikkate alındığında, yapıyı XVI. yüzyılın ilk yarısı ile XVII. yüzyıl ortalarına tarihlemek mümkündür

BAYINDIR  ULAŞIM


Bayındır İzmir’e 78 km uzaklıkta olup, ilçeye İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminalinden(yenigaraj) her yarım saatte bir kalkan Sınırlı Sorumlu Minibüs Otobüs İşletmesi Kooperatifine ait araçları ile ulaşmak mümkündür. İzmir merkezden 302 KONAK- OTOGAR hattı ile Yenigaraj’a ulaşabilirsiniz.

İlçemize İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali 107 ve 108 numaralı peronlardan her yarım saatte bir kalkan Sınırlı Sorumlu Minibüs Otobüs İşletmesi Kooperatifine ait araçları ile ulaşabilirsiniz. 



Aynı zamanda TCDD Basmane Garı'ndan her gün "Basmane - Ödemiş - Basmane" ve "Basmane - Tire - Basmane" ray otobüslerini, Tire ve Ödemiş'ten kalkan ilçeler arası minibüslerini, Her gün, gün içinde sefer yapan Torbalı-Ödemiş ray otobüslerini, 727 No'lu ESHOT otobüs seferlerini (Bayındır - Torbalı, Atalan - Torbalı - Gaziemir) Kullanarak ilçemize ulaşabilir, yine aynı yollardan geri dönebilirsiniz.


Bayındır İlçesi Adnan Menderes Hava Alanına uzaklığı yarım saat, İzmir Limanına olan uzaklığı ise 40 dakikadır.


Bayındırın köyleri ile ulaşımı ise 787 OSMANLAR - 788 HAVUZBAŞI - 790 HİSARLIK - 791 ÇAMLIBEL - 793 BALCILAR –BAYINDIR hatları ile sağlanmaktadır. Tire ve Ödemiş'ten kalkan ilçeler arası minibüslerini kullanarak da ilçeye ulaşabilirisiniz.


BAYINDIR HARİTASI



Etiketler:Bayındır Hakkında Bilgi , Bayındır İlçesi Hakkında Bilgi , Bayındır Gezilecek Yerler , Bayındır Haber , Bayındır Mahalleleri , Bayındır Belediyesi , Bayındır Kaymakamlığı , Bayındır Canlı , Bayındır Rehberi , Bayındır Hastanesi , Bayındır Gezilecek Yerler

 


Yorumlar - Yorum Yaz
Üyelik Girişi
DUYURU
booked.net